25 Kasım 2015 Çarşamba

Baba evi



Hafta sonu için dua dostlar
Allah utandırmasın , muhabbetimizi daim etsin
Durumum budur, dua eder dua bekleriz



.

2 Kasım 2015 Pazartesi

Eylül de gitti ekim de



Geceler daha uzun, akşamlar çok daha erken burada. İstanbul'daki gibi tıklım tıklım dolmuşlar, otobüsler ve kalabalık duraklar yok. Erkenden okunan ezanlar ve aniden bitiveren günler var. Eylül de gitti ekim de. Ve tabi sonbahar da. Göçüp giden sadece aylar olsa keşke. 
Battaniye altı kitap okumaları ve büyük fincanlarda içilen sıcak çay zamanı şimdi

İnstagramda 365 gün

Sevgili dostlar
365GUNLUK ismiyle instagramdayım
177 Paylaşıma yenilerini ekleyerek daha çok anı biriktirelim
Hepinize selam olsun

13 Ağustos 2015 Perşembe

Z.Hanım # 8


Pembe bir örtüye pembeli kahvaltı tabaklarını erkenden dizmiş masalımın kahramanı. Seviyor diye kreminden süzmesine, beyaz peynirinden kaşarına ve hatta örgü peynirine varıncaya kadar alıp minik kaselere bölüştürmüş. Pişirmiş olduğu kahvaltılıklar yetmiyor ya sırf  simit seviyor diye o telaşın içinde çarşıdaki simit sarayına bile uğrayacak kadar ince düşünen masalımın kahramanı yüce Yaradanın nimetlerini aşkla sevgiyle heyecanla şükürle tek tek yerleştirmiş masaya. Sonra da kollarını açarak daima gönül gönüle olduğu sevgilisini kucaklamak için minik evladı önde kendisi ardında yürümüş ağaçların arasından. Bana doğru gelen biri var. Kolları açık, yüzü şen, ruhu çocuk. Gözleri bayramda şeker çikolata toplayan eski çocuklar gibi. Arkamda iki adam. Biri benim babam biri sevgilinin sevdiği,can yoldaşı,biricik eşi. Siliniyor bütün yüzler, eşyalar. Ben ve Z.hanımdan ibaret o an. Sarılıyoruz. İki can, iki dost, iki kardeş ve daha sayılacak iyi ve güzel her şey. 
Çok özlemişim. Özlemin daha sıkı sarıp kollarını acıtır mıyım diye soracak kadar çok. Sonrasını pek hatırlamıyorum. Yan yana yenen kahvaltılıklar. İçilen çaylar. Damla sakızlı kahveli brovniler. Hatırlamadıklarım bunlarsa hatırlasam daha neler sayacakmışım desenize :)


Z.Hanımın bayıldığı, benimse ne var bunda bu kadar sevilecek diye şaşırdığım, tat olarak pek alışkın olmadığım( kahve dediğin üzerinden dumanlar çıkacak, mis gibi kokacak ve köpük köpük olacak. Türk kahvesi pişirmeyi bilmeyen acemi kızların yaptığı gibi dupduru olmayacak) filtre kahve içmeden ne sohbet tamamlanır ne hasret biter. Sayılı dakikalara sığdırmaya çalıştık. Ben bol bol baktım ona. O da büyük evladıyla ayrı ilgilendi küçüğüyle ayrı. Tabii bir de ben. Beni asla ihmal etmedi


Bizim dostluğumuzu bilenler birbirimize aldıklarımızı da bilir. Kitap kırtasiye ürünleri. Bir yerlerde görülüp çift alınan biri dosta ayrılan. Ya hu canım, balım, gül yüzlüm sana sarı sarı diyorum kocamaaan pakatte tek sarı ürün yok. Şaka tabii. Sevdiğim, kullanmaya kıyamadığım, bir kısmını varlığını daha çok hissettirsin diye görev yerine giderken götüreceğim pek çok hediye almış bana. Kesene bereket dost, gülen yüzün solmasın.


Bunlar da canımın çok sevdiği defter koleksiyoynuna eklemesi için benden. Harika geçirilen zaman. Ve yine özleme devam.

7 Ağustos 2015 Cuma

Z.Hanım # 7



Allah'a hamd olsun, şükürler olsun günümüze, her halimize. Planları yaptık nasibimizde de varsa yarın kahvaltıya dostun yanındayım. İçimde bi bayram coşkusu, yüzüm zaten hep güleç. Z.hanımın da benden kalır tarafı yok. O benden daha telaşlı daha coşkulu. Şimdiden tembihliyor, bak geldiğinde sakın bana karışma diye. Planlar yapıyor, bozuyor, değiştiriyor. Sevinci sığmıyor yüreğine taşıyor dudaklarından. Eşine, çocuklarına anlatıyor, mesai arkadaşlarıyla paylaşıyor gelişimi, duyduğu sevincini. Yarın bu saatlerde canımla yan yana olacağız. Sabahı iple çektiğimi ve seni çok özlediğimi bil dost. 

Güzel geçsin gününüz
Hayırlı Cumalar

5 Ağustos 2015 Çarşamba

Bugün ^^ 57 ^^


İstanbul'a gitmek için geç, bulunduğum yerde gezmek içinse hava yağmurluydu. Kardeşimin de mesaisi bitince gezemedim bari kardeşimle birlikte vakit geçireyim niyetiyle  en yakın avm ye gittik Üç hafta sonra gidecek olduğum için birlikte daha sık vakit geçirebilme adına her fırsatı değerlendiriyoruz.


Yemek yedikten sonra çantadan cüzdanın çıkmaması ne tatlı bir duyguymuş. Ben hızlı o yavaş yediği için yemeğimi bitirdikten sonraki kalan sürede aklıma ne geliyorsa anlattım. O lokmaları çiğnedi ben harfleri, kelimeleri. Avm deki oyun sahasına girince ee hadi deyip biz de gözümüze kestirdik birini. Gülüşlerimizin pasını attık bi de berabere kaldık sonra da  kol kola ayrıldık  :)


İçtim mi ağzım dilim yanacak, öyle severim sıcak içecekleri. O yüzden demleme kahveye pek içim ısınmamış, sıcaklık alamadığım için şans vermemiştim kendisine. Değişik tatlar arayışındayken french press neden olmasın dedim. Sevgili dostum Z.hanımın en sevdiği Kahve Dünyasından filtre kahve setini aldım. Eve gelip ailecek demleyip demleyip içtik. Fincanı ısıtıp deneyeceğim bir daha.. 
Yağmurda ıslanıp avmde kuruyarak keyifli vakit geçirdiğim güzel bir gün oldu.
Sizler neler yapıyorsunuz?

Hayırlı geceler # 18


Ayakkabı aldıysan hakkını vereceksin arkadaş
O zaman güne erken başlayıp anı toplamalı


Güzel geçsin geceniz 

Yine mi ben



26 Mayıs 2015 Salı

Deli Bayram


Bayram. Kafasını sürekli kırıp kısacık saçlarla gezen değil. Bu deli Bayram. Müdüre bile dil çıkarıp, diklenen, terslenen, uyumsuz olduğu için öğretmenler odasında deli Bayram diye konuşulan ama benim kankam olan Bayram. Aramızda bir metre mesafe olmasına rağmen bırak beni diye bağıran, ders anlatırken sürekli küfür edip, tekme tokat arkadaşlarına dalan ama aslında her çocuk gibi sevgiye, ilgiye ihtiyaç duyan Bayram'ın tek sevdiği öğretmeni benim. Kendisi de söyledi, diğer meslektaşlarım da öyle düşünüyor. Diğerlerinin Deli olduğunu söylediği ama benim kankam olan Bayram her gün ve her teneffüs bana çiçek getirir. Bugün bir meslektaşım çay içerken gülerek, yarı şaka ama aslında gerçek  "neden hırsızlığı ödüllendiriyorsun?" diye sordu. Bayram. Babası sakat ve işsiz, annesi yaşlı, ablası özürlü ve sekiz çocuktan biri olan Bayram. Arkadaşları, ailesi itip kakmış, elimi uzattığımda döveceğimi sanıp başını koruyan ve büzülen Bayram. Hocam dedim. Belki yaptığım dediğiniz gibi hırsızlığı ödüllendirmek. Ama ben ilk önce onu kazanmak, beni sevmesini, bana güvenmesini sağlamak istiyorum. Sonra hataları düzeltilir. Getirdiği gülleri almayıp hırsızlığın kötülüğünden bahsetsem onu kazanamam, kimse kazanamaz derken "Aman canım zaten atılacak okuldan, kazansan ne kaybetsen ne " dedi. Bayram herkes ümidini kesmiş senden, vazgeçmişler seni sevmekten. Sen çalsan da o gülleri ben sınıfta uslu durduğun için sana gizliden fazla bir şeker daha vermeye devam edeceğim. Yolumu beklediğin gibi, bana vermediğin gülleri müdür yardımcısına verip bana ulaştırdığın gibi elim, gölgem, sevgim hep sana ulaşacak. Kaybetmeyeceğim seni, senin gibi olanları.

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Okulum ^^ 4 ^^


Ben de olsam bu fotoğrafı gördüğümde sizin gibi düşünürdüm. Kesin öğretmen yerde yazı yazan o iki öğrenciye ceza verdi. İşin aslı başka tabi. Altı saat sıralarında oturmaktan yorulduğu için kaşla göz arası çantasını yere atıp üzerine defterini koyarak verdiğim ödevi yapan Rojhat ve ondan cesaret alıp kendini pis ama serin betona bırakan Sedat. Daha önce böyle bir şey görmemenin şaşkınlığıyla fotoğrafladım anı. Çocuklar nasıl rahat ediyorlarsa öyle yazsınlar dedim, nasılsa son saat. Çok fazla sıkıp bunaltmanın gereği yok diye düşünüyorum :)


Kollarım çocuk ellerim çiçeklerle doluyor her gün. Öğretmenlerine çiçek vermenin sevincini yaşayan çocuklarla, eli kolu çiçek dolu öğretmenler odasına giren mutlu öğretmen bu gül buketi gibi sevgi ile birbirine bağlanıyor ve en güzel  tarafı da solmuyor. İstanbul heyecanı bir yanda, bir yanda aileme kavuşacak olmanın mutluluğu. Böyle geçip gidiyor zaman. Sizler neler yapıyorsunuz ?

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Okulum ^^ 3 ^^


45 tl ye 45 çocuk gülüşünü, sevincini satın aldım desem. Akıllarında, gönüllerinde yer eden çocukluklarına, okul yıllarına ait tatlı bir anı da ben olduğumu söylesem. Zor değil gönle girmek, gönüllere sevgi ekmek.


Günler öncesinden heyecanlanan, rüyalarında sınıfta kahvaltı yaptıklarını gören ve dahası kahvaltının yapılacağı günün gecesi heyecandan uymayan güzel çocuklarım var benim.  Okulun bahçesine girince açarım kollarımı. Doluverir kollarım çocuklarla. Her yanım günaydınlar, tünaydınlar, selamlar, gülüşmeler, cıvıldaşmalar. Kimi resim ödevini gösterir, kimi annesinin ördüğü saçlarını. Kimi bir dal nane verir, kimi solmaya yüz tutmuş, koklanmaktan canı çıkmış bir gül. Açmasam kollarımı itilir bu el değmemiş masumiyetteki güzellikler, boyunları bükülür. Ziyan olur, dallarından düşer. Ben her gün, ilk gün gibi coşkuyla kucaklarım, besmeleyle başlarım sevmeye.


İstanbul'dan size ne getireyim diye sorduğumda ŞEKER diyen şekerlerimin yüzleri de bahtları da hep aydınlık olsun. İstanbul için son dört gün. Beklemesi bile başka bir güzel. Güzel geçsin gününüz




6 Mayıs 2015 Çarşamba

Mardin Merin Kahvesi


Kaç kere plan yaptım, kaç kere gidilecek yerlerin listesini tuttum. Gezilecek yerler, tadına bakılacak yiyecekler, alınacak hediyelikler hep belliyken bir türlü gitmek kısmet olmadı Mardin'e. Sohbet esnasında gitmek istediğimden bahsettiğim bir arkadaşım Mardin'e gidince bol bol beni anmış. Tadamadıklarımdan tatmış, göremediklerimi görmüş. Gelirken arkadaşını unutmamış. Daha önce denemediğim Mardin Merin kahvesinden almış. (Mardin'e özgü olan ve yedi çeşit karışımdan yapılan bu kahveyi denemek için sabırsızlanıyorum) Kahvenin pişirileceği bakır cezvesine, suyun içileceği bakır maşrapasına varıncaya kadar unutmamış sağ olsun. Sevgili Z.Hanım ve A.Bey, sizi de ben düşünür, bana getirilmiş kahveden birkaç pişirimlik sizlere de ayırırm. Arkadaşlık böyle bir şey. Güzel mi güzel :)
Yakında İstanbul'a gidiyorum, hadi siz de sevincime ortak olun.Gelenlere çay ısmarlayabilirim :)

24 Nisan 2015 Cuma

Okulum ^^ 2 ^^


"Allah'ım ben ne yapacağım" diye derinden söylenen bir cümle işitmemle arkama dönmem bir oldu. Elinde metal kaşık ve haşlanmış yumurtası ile Hasan dertler denizinde boğulmak üzere. Yumurta taşıma yarışmasına katılacak olan Hasan ""Din Kültürü Öğretmenim bana dua et "dedi. Ve benden sonra kime denk geldiyse aynı şeyi istedi. Hatta 2-3 yaşlarındaki bir kız çocuğuna " dua et de kazanayım küçük kız, kazanırsam yumurtayı sana vereceğim" noktasına kadar götürdü işi. Ve maalesef Hasan yumurta taşıma yarışmasında ödül alamadı. Bence  Hasan için bayram o an bitti :(


Sürekli kafasını kırdığı, deldiği için hep kısacık saçlarla dolaşan yaramaz ötesi Bayram elimde makineyi görünce " hep küçüklerin fotoğrafını çekiyorsun beni de çek hocam " dedi. Sen de küçük ol, senin de fotoğrafını çekeyim cümlesini tamamlamadan , "tamam" dedi. Dakika geçmeden çığlık çığlığa ağlayan ve hatta ağlamaktan biraz kararan biraz moraran kardeşiyle yanıma geldi. Hadi artık bizi de çek. Tamam Bayram, istediğin fotoğraf olsun dedim. Belki de Bayram'a en güzel hediyeyi verdim :)


Güneşli, şiir okumalı ve bol yarışmalı programın ardından yüzümüzde gülümseme ile ayrıldık okuldan.Çocukluğumun bayramı, simit ve balon olup üstelik bir de hep çocuk kalınca eve gitmeden çarşıya uğradım, simit aldım. Belki de işte tam o an ufaldım ufaldım ve annesinin eline yapışan, simit ve balon ile sevinçten göklere çıkan bir kız çocuğu olarak evime döndüm.

22 Nisan 2015 Çarşamba

Bugün ^^ 56 ^^


Recep ayından belki de yeni bir coğrafyadan taşan bereket yayılıyor hayatıma. Allah (cc) merhametiyle, inayetiyle, lutfuyla muamele ediyor gönül yapanlara, derdi gönül olanlara. Müdürümüzün, meslektaşlarımızın, ailemin güzel cümlelerini duydum Peygamber Efendimiz'in hürmetine, masum çocukların tebessümlerinin hatırına. Dostlar aradı, çiçekler yollandı.Şükürler göğe yükseldi. 
Bu sabah kahvaltıda yalnız değildim. Güzel insanların güzel niyetlerinin pembe beyaz buketi vardı sol yanımda. Güzel geçsin gününüz

21 Nisan 2015 Salı

Okulum ^^1^^


Bu sefer farklı olsun dedik. Bu sefer farkı yürekte dursun. Güzelliği, heyecanı, telaşı ilk gün gibi, taptaze olacak şekilde  kalbe kazınsın.


Birkaç vakıfa Kutlu Doğum Etkinliğimizden, halimizden, niyetimizden bahsettiğim mailler attım. İçlerinden biri tamam dedi, Rabbimin izni ile. Sonrası tatlı telaşlar


Programda görev alan 30 öğrencimize kıyafet aldık, velilerimize kitap, kalan bin öğrencimize de balon ve şeker.


Misafirler çağırdık. Keseler hazırladık, çiçekler yaptırdık. Çok yorulduk yorulduğumuzun bin misli de mutlu olduk.


Ağzımızın tadıyla, hep tebessüm ederek programımızı tamamladık. Müdürümüz teşekkür etti bize, biz de Yaradana hamd ettik yaşattığı tüm güzellikler için.


Dedik ya farklı olsun diye. Sevinçli, coşkulu... O hafta girdiğim sınıflarda hep ilahi söyledik. En uslusundan en yaramazına, en hareketlisinden en sessizine kadar ağızlar hep ilahilerle doldu yürekleri sevinçle. 



10 Nisan 2015 Cuma

Bu da A.Bey'den



Dualarla geldim bu şehre. Umutlarla ve pek çok şeyi ardımda bırakarak. Kolay olmadı İstanbul'daki kurulu düzenimi bozmak, kolay olmadı ailemin 1500km uzağına gitmek. İçimden, ta derinlerden gelen ses "gitmesem eksik kalacağımı, keşkelere boğulacağımı söylemese" gözümü karartamazdım. Dedim ya dualarla geldim bu şehre diye. 15 yıllık kıymetli arkadaşım A.Bey okuluma benim için güzel bir paket yollamış. Dersin ortasında kapıyı açan kişinin veli değil de kargo görevlisi olması meraklandırdı hem beni hem öğrencileri. Birisini şimdiden okuyup bitirdiğim kitapları, içinde Türkiye'deki pek çok şehrinin çizimleri olan ajandayı, çeşit çeşit kalemleri ve kocaman yüreğiyle bütün gönderdikleri beni çok mutlu etti. Öğretmenler odasındaki merakı ve imrenmeleri de siz düşünün artık Güzel dostlara selam olsun

8 Nisan 2015 Çarşamba

Yeni bir iş, başka bir şehir


İstanbul'dan kilometrelerce uzağım ama ben her gün Kadıköy'den kalkan vapura biniyorum, deniz havasını soluyarak, martı seslerini duyarak, İstanbul'uma bakarak Anadolu'dan Avrupa'ya geçiyorum. Bazen elimde simit oluyor, bazen dumanı tüten tavşan kanı çay. Sokaklarında yürüyor, mağazalarını geziyor, acıkınca Süleymaniye'deki fasülyecilerden birine gidiyor ve nerede yaşarsam yaşayayım ben İstanbul'dan vazgeçemiyorum. Bu yazdıklarım gönlümün istedikleri, içimden geçenler, gerçekler değil . 
Yedi haftadır ailemden, İstanbul'umdan uzakta Güneydoğu'da bir ildeyim. Diyanete bağlı Kur'an kursu öğreticisi olarak 9 yıl hizmet ettikten sonra Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak atamam yapıldı. Yeni bir kurum ve yeni bir şehir. Geride bıraktıklarıma bakmadan edemiyorum ama halimden de şikayetçi değilim.Keşkelerle, acaba nasıl olurdu sorularıyla ömür geçirmektense hayallerimin, kalbimin peşinden gittim. Çok şükür pişmanım diyebilecek şeylerle karşılaşmadım. Allah bu günümüzü aratmasın.
Dün koridor nöbetim varken kargo görevlisi geldi. Öğrencilerin  merakı öğretmen arkadaşların imaları... E haklılar, çiçeksepetinden paketim var. Farklı yorumlamaları gayet normal. Ben bile heyecanlanmadım desem yalan olur :) Canım kız kardeşim ablasına yeni işinin hayırlı olmasını temenni ederek harika bir hediye yollamış. Öyle mutlu oldum, öyle sevindim ki. Hele bir de böyle gurbetteyken, can suyu gibi geldi.Çok teşekkür ederim canım, aile bir yana diğer her şey bir yana.Bu arada kız kardeşim de çok şükür dört aydır hemşire olarak çalışıyor.Gurbetten başka bir sıkıntımız yok elhamdülillah. 
Sizler neler yapıyorsunuz, özlediniz mi sürekli blogunu ihmal eden 365 günlüğünüzü :)

29 Ocak 2015 Perşembe

Ben ve Kahve Dünyası


Birkaç parça eşyayı sırt çantama koyup tatilimi geçirmek için ailemin yanına gittim cumartesi. Akşamları güzel de sabahları ev pek ıssız oluyor. Babam ve kardeşim işe gidince ev annemle bana kalıyor. İnternet ve gezilecek yer olmadığı için bol bol kitap okuyorum. Yalnızken denediğim tarifleri bir de anne evinde ailem için yapıyorum. Dün küçük ama iş görecek bir avm ye gittim . Birkaç mağaza ve market gezdikten sonra Kahve Dünyasın'da sıcak çikolata içip kitap okudum. Hay Sultan bittiği için Psikiyatrist'i okuyorum. Onun da yazısı gelecek. 

24 Ocak 2015 Cumartesi

Fİ benim neyime


Ara tatilde okuyacağım kitapları seçtiğimde Fi'yi yeni almış, çok merak ettiğim halde tatile saklamıştım. Bugün kahvaltıdan sonra biraz okudum. Kırklı sayfalara geldiğimde fi benim neyime diye kitaplığa geri koydum. Sanırım okumak için doğru zaman değil. İleride tekrardan okumayı denerim. Nuriye Çeleğen'in kaleminin tadını ve üç kitabını almış olaraktan Hay Sultan'ı okumaya karar verdim. Fi'yi okuyanlar var mı? Ya okuyup da sevenler? Yorumlarınızı paylaşsanıza :)

23 Ocak 2015 Cuma

Ben sarı seviyorum


Ben sarı seviyorum dedi. Dosya mavi. Kalem ve silgi de öyle. Yorgunluktan kamburu çıkmış, hafta sonu sınav stresi ve iş yoğunluğu yaşayan belki akşama yapacağı yemeği düşünmekten bunalmış ve dahası yarım saatlik öğle tatilini yemek yemek yerine kargo göndermek için kullanmış bir dosta söylenecek binlerce kelime varken, ben sarı severim demek de neyin nesi? Böyle davranmış kıymet bilmez kişiyi kınıyorum.


İnternetten sıkça kıyafet ve kitap alış verişi yaptığım için öğrencilerim bana kargo gelmesine alışkın. Kursun son günü olmasının verdiği sevimlilik ve şımarıklıklarla hocam bu sefer paketi birlikte açalım. Hep merak ediyoruz içindekileri dediler. Benim paketlerimi Z.Hanım mesai arkadaşlarıyla kalabalık bir grup halinde açtıkları için neden olmasın diyerek paketi onların yanında açmaya karar verdim. Masamda göremeyeceklerini düşündükleri için sınıf ortasına sıra çekilip halka oluşturdular. Artık taşan merak ve yükselen heyecan ben açmakta acele etmezsem elimden alıp onların açmasına kadar götürecekti işi. Çabucak kurdeleyi çözerken tatlı tepkiler  yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Aaa kahve de yollamış, aa çikolata da var. Kalemle silgi aynı renk. Hocam o postitlerden bize dağıtmıştınız değil mi, yerine yenisi geldi bak. Her ürün tebessümle karışık şaşkınlık nidaları eşliğinde tek tek gösterildi. Z.Hanımı görmeden çok sevdiler. Vefalı kız, ne iyi dost, ne candan arkadaş, kardeş gibi dediler. Ben yüzümde tebessümle başımı sallayıp durdum. Onların bu coşkusu hem bende hem de onlarda yer etti. 


Böyle güzellikleri yaşatan dostu aradım. Teşekkür edip paket açma törenini anlattıktan sonra ben sarı seviyorumla başlayan cümleleri kurdum. Yukarıda şiddetle kınadığım kıymet bilmezin kim olduğunu öğrendiğinize göre bu post burada biter. The End 

Hayırlı sabahlar # 8


İrmikle aram çok iyi bu aralar. Daha önce yapmadığım tatlıları deneyerek komşularıma ya da öğrencilerime ikram ediyorum. Çarşamba günü can sıkıntısıyla başlayan irmik yolculuğu bugün keyfe dönüştü. İlk olarak irmik helvası yapıp tadını beğendikten sonra komşularıma ikram etmiştim. Tencereyi yıkayıp mutfağı temizleyince başka bir irmikli tatlı yapmaya karar verdim. O da sabah grubundaki öğrencilerim için olacaktı. Hocalarının onlar için tatlı yapması çok hoşlarına gitmiş olacak ki evlerinde,arkadaş gruplarında bu tatlı ikramı konuşulur olmuş. Öğleden sonraki gruptan hafif imalı ama tatlı cümleler duymaya başladım. Ben onları ayırır ya da unutur muyum, tabi ki hayır.


Ara tatile girmeden önce son derste tatlı yiyip tatlı konuşalım diye latteli irmik tatlısı yaptım. Bu ilk yaptığıma nazaran daha başarılı. Ee latte sonuçta. Neye değse güzelleştirir. Tarif isterseniz veririm, o derece beğendim yani :) Güzel geçsin gününüz, hayırlı Cumalar  

20 Ocak 2015 Salı

Bu Böyledir / Kitap 2015 # 4


Mustafa Kutlu kitaplarının olmazsa olmazıdır derenin şırıltısı, kuşların cıvıltısı, ısıtan güneş, mis kokan çiçekler, mavi gökyüzü bazen de gri bulutlar, mezarlık ve cami. Tasvirlerini okurken suyun serinliğini hissedebilir, esen rüzgardaki çiçek kokularını duyabilirsiniz. Anlatımı tatlı, sade ve ferahlatıcı. Müstehcenlik ve cinsellikten uzakta, dinden beslenen, Kur'an'ın tesirleri görülen, içimizde, mahallemizde yaşayan, ezilen,üzülen, yoksulluk çeken ama inancını, imanını muhafaza eden ve sizi rahatsız etmeyen karakterleri okursunuz.Severek okuduğum bu kitap fiyat ve sayfa sayısı olarak çok cazip. Meraklısına duyrulur. Güzel geçsin geceniz.
benzer
benzer