Bahardan kalma bir fotoğraf
Apartmanın önünde durup oturduğumuz kata baktım. Geceleri İstanbul'un ışıklarını seyreylediğim, kahvemi keyifle içtiğim, yağmuru-karı izlediğim, rüzgarlı gecelerde ellerimi,saçlarımı teslim ettiğim pencereme özlemli bir bakıştan sonra yolculuk için arabaya bindim. Çok değil bir buçuk saat sonra İstanbul'un uzağına, baba ocağına,teyze kucağına,kuzen sıcağına vardım. Ciddi ciddi valiz hazırlamıştım süresi belli olmayan kalışım için. En az bir hafta diyordum. Sobalı evin biri hariç buz kesmiş odaları, havalandırılmadığı için yastık ve yorganın iticiliği, elde ve jilet gibi keskin soğuk suda durulanan bulaşıklar kalma süremi paslı bir makasla budadı da budadı.
Sobanın üzerinde kaynayan suyla çay demlemenin, odunların tutuşup kızgınlıktan köpürdüğünde çıkan sesin keyfini çıkarıp iki tane de kitap bitirmenin mutluluğunu yaşadım . Eee kuzenleri de görmüştüm üstelik. Yani dönebilirdim :)
Kısa süren mekan değişikliği hem bedenime hem de ruhuma iyi geldi.
Kaloriferin büyük nimet olduğunun farkına vardım.
Bol bol çay içtim.
İki kitap bitirdim.
İki film izledim.
Keyiflendim.
Dinlendim.
Geldim.
maşallah 1 saatte istanbuldan çıkmak bile başarı :))
YanıtlaSil