Martılarla paylaştığım simitin son lokmasını atıp ağzıma perona doğru yürüyorum. Tek kişi, cam kenarı biletimi kitabımın, defter ve kalemlerimin olduğu geniş ve derin çantamdan güçlükle bulup biniyorum otobüse.
Yolculuğun çok şey öğrettiğini düşünmüşümdür hep. Yayları gıcırdayan eski bir kanepenin rahatlığını, tahammülde zorlandığım blok derslerin kıymetini, iki parça eşyanın ücretini ödemek için beklediğim bitip tükenmez sandığım dakikaların kısalığını...
Tarlaların geceye has kokusu büyüdüğüm yerlerde küçüklüğümü aramak için çıkılan yolculuğuma eşlik ediyor.
Güzel geçsin geceniz
Yolculuğun tatlı bir rüyasını anlatmışsınız...
YanıtlaSilSiz de sever misiniz yolculuğu?
SilNe kadar hoş anlatmışsın.
YanıtlaSilTek kişi cam kenarı benim yerim :)
Çok severim uzun yolculukları helede özlediğine gidiyorsan.
Gidişde başka duygular dönüşte başka duygular.
Ve o yolculuklarda hiç bişey öğrenmesem bir sürü hikaye yazarım kafamda ve bir sürü anı biriktiririm aklımda.
O yolculuğun ardından o anılar bile yeter mutlu olmama.
Yanımda kimse olsun istemem. Sorular kendi zihnimde dönsün yanımdakine cevap olmasın.
SilHava kararana kadar kitap okurum. Gece çöktü mü yakmam lambamı. Geçtiğimiz şehirlerin, köylerin hikayelerini demlerim zihnimde. Gecenin bir yarısı yanan tek ışığa bakar dertten mi sevdadan mı uyumadığını düşünürüm.
Velhasıl severim yolu, yol hikayelerini, yoldaki hikayeleri
Sevgiler
Cok guzel anlatmisin yolculugun o garip halini ..
YanıtlaSilBen yolculugu sevmem zira yolculuk sonrasi
hep ayrilik vardir benim icin, hangi kosesinden tutup anlatsam ki ..
Gurbet demem yeterli sanirim ..
hayirli geceler
Yollar hep ayıracak değil ya.
SilKavuşturur da.
Güzel geçsin gecen
Sevgiler