YAZ KURSLARI #7

Ömür geçiyor, on bir ayın sultanı nasıl geçmesin. Elhamdülillah bu yıl da Ramazana kavuştuk, eksiğiyle noksanıyla eda etmeye, değerlendirmeye çabaladık. Tuttuğumuz oruçlardan tutamayanlara, kıldığımız teravihlerden kılamayanlara, yaptığımız hatimlerden hatim edemeyenlere Yüce Mevla pay nasip etsin, sevaplarımızdan onlara da nasiplensin.

Bileniniz biliyordur ama bilmeyenleriniz için hatırlatmakta fayda görüyorum: Efendim bendeniz Kuran kursu öğreticisiyim. Şu an Yaz Kursumuzun üçüncü ve son dönemine dün itibariyle başlamış bulunuyoruz. Bayramdan sonra iki hafta daha devam edecek olan kursumuzda kırka yakın kız öğrenci ile derslerimize devam ediyoruz. Yarın kursumuzda bayramlaşma var. Hediyesiz olmaz.

Eyüp'ten aldığım canlı renklerde beş tane tespihim vardı. Öyle iki üç yıldır kutu içinde beklerlerken bayram hediyesi olabilecek güzel bir  fikir geldi aklıma. Misina ip alıp boncukları dizdim ve fiyonk kurdele ile iki ucunu birleştirdim. Annemin de yardımıyla dört saatte 40 bileklik ortaya çıkarttık.

Bileklikler iyi güzel de şekersiz, çikolatasız bayram olur mu? Gözlerinin doyacağı miktardaki çeşitli çikolataları bilekliklerle birlikte keselerin içine koymalı.

El öpüp bayramlaştıktan sonra bu  kocaman kırmızı keseler  sahipleri ile buluşabilir artık :)

Tahtakale'den kan ter içinde kalarak eve kendimi zor attığım o korkunç günde aldığım tırtıl balonlarım da sabah olmasını bekliyor. Sadece çocuklar mı bekler bayramlaşmak için sabahı? Bizim evde bileklikler, çikolatalar, drajeler, balonlar da bekliyor .

Hepinize şimdiden güzel bayramlar dilerim

İlk defa abimsiz bir bayram sofrasına oturacağız.

Buruk geçen bayramlar olduğunu da her bayram hatırlayacağız.